Sakarya 2 Şubesi

55. Başkanlar Kurulu Antalya

Eğitim Bir Sen 55. Başkanlar Kurulu geçtiğimiz Cumartesi günü (3 Aralık) Antalya’da tüm şubelerin katılımıyla gerçekleştirildi. Sakarya Üniversitesi ve Sakarya uygulamalı Bilimler Üniversitesini temsilen Eğitim Bir sen Sakarya 2 nolu Şube de yönetimiyle birlikte toplantıya katıldı. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan şube başkanı Doç. Dr. İsmail Akyüz şunları söyledi:

Oldukça verimli geçen toplantımızda eğitim çalışanlarının sorunları ve beklentileri dile getirildi, çözüm önerileri ortaya koyuldu ve atılacak adımlar istişare edildi. Elde edilen kazanımlar değerlendirilerek önümüzdeki süreç için yol haritası belirlendi. Bu kapsamda özellikle üniversitelerde çalışmakta olan akademik ve idari personelin sosyal ve ekonomik durumlarının iyileştirilmesi için atılacak adımlar hakkında aşağıdaki kararlar alındı ve bunların hayata geçmesi için gerekli çalışmaların yapılması kararlaştırıldı.

Anayasa Değişikliği Kamu Görevlilerinin Hak ve Güvencelerini Yeniden Ele Almalıdır

Anayasa değişikliği konusunda gösterilen irade ve kararlılık, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi ve güvence altına alınması açısından yeni bir fırsat ortaya koymaktadır. Anayasa değişikliği çalışmaları, kamu görevlilerinin hak ve güvencelerini yeniden ele almalı, sendikal haklar ILO normları seviyesine çıkarılmalıdır.

Kamu Görevlilerinin Ücretlerinde Oluşan Kayıpları, Enflasyon Karşısında Düşen Alım Güçlerini Telafi Edecek Adımlar Atılmalıdır

Ekonomik alanda gerçekleşen daralma, artan fiyatlar, açıklanan enflasyon oranları ve piyasalardaki somut gerçeklikler dikkate alındığında, sabit gelire sahip kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğü net bir şekilde görülmektedir. Kamu görevlilerinin ücretlerinde oluşan kayıpları, enflasyon karşısında düşen alım güçlerini telafi edecek adımlar atılmalıdır.

Sözleşmeli Personelin Kadroya Geçirilme Süreci Bir An Önce Netleştirilmelidir

6. Dönem Toplu Sözleşme ile karar altına aldırdığımız sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusunda somut bir adım atılması, hizmet sürelerine bakılmaksızın sözleşmeli personelin kadroya geçirilecek olması önemlidir. Yasal düzenleme taslağı bir an önce netleştirilerek kadroya geçirilenlerin yer değişikliği hakkı gibi belirsiz alanlar açıklığa kavuşturulmalı, beklentileri karşılayacak bir düzenleme hayata geçirilmelidir.

Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı

Kariyer ve liyakat ilkesinin zorunlu bir gereği olan görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları, kurumların takdirine ve yöneticilerin keyfî kararlarına bırakılmamalıdır. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları tüm kamu kurumlarında periyodik bir şekilde yapılmalıdır. Kamu personelinin mesleki ve kurumsal yükselme yolları açılmalı; özellikle toplu sözleşmede hüküm altına aldırdığımız, tüm üniversiteleri kapsayan, keyfîliği giderecek ve mesleki yükselmeyi tesis edecek merkezî bir görevde yükselme süreci başlatılmalıdır.

YÖK Kanununda Değişiklik

Büyük Türkiye vizyonuna katkıda bulunacak üniversitelerimizin; eleştirel düşünebilen, medeniyet değerlerine vakıf, dünyadaki gelişmeleri okuyabilen, vizyon sahibi fertler yetiştirmeyi hedefleyen, toplumsal kalkınmaya yönelik bilimsel bilgi üretiminin sağlanmasının yanı sıra, iş güvencesini esas alarak katılımcı bir yükseköğretim yönetimini önceleyen, “Yükseköğretimde Değişim ve Dönüşüm Beklentileri Öneriler” raporumuzdaki tespit ve öneriler ışığında yeni bir yükseköğretim kanununa ihtiyacı vardır.

Araştırma Görevlileri Başta Olmak Üzere, Öğretim Elemanlarının İstihdam Ve Akademik Yükselmelerinde Kadro Ve İş Güvencesi Sağlanmalıdır

Sürdürülebilir bir bilimsel ve toplumsal bilgi üretimi, ülke kalkınmasını önceleyen bir yükseköğretim sistemi için iş güvencesine sahip bir akademik personel istihdamının zorunlu olduğu gerçeğinden hareketle, araştırma görevlileri başta olmak üzere, öğretim elemanlarının istihdam ve akademik yükselmelerinde kadro ve iş güvencesi sağlanmalıdır.

İdari Personel Yükseköğretim Tazminatı, Geliştirme Ödeneği, Döner Sermaye Katkı Payı Gibi Temel Bazı Özlük Haklarından Faydalandırılmalıdır

Yükseköğretim sisteminin mevcut yapısının değiştirilmesi, idari personele üniversite yönetiminde söz hakkının tanındığı, akademik personele tanınan yükseköğretim tazminatı, geliştirme ödeneği, döner sermaye katkı payı gibi temel bazı özlük haklarından faydalandırıldığı, paylaşımcı ve katılımcı bir üniversite yönetimi anlayışıyla mümkündür.

Üniversite İdari Personelinin Üniversitelerarası Merkezî Yer Değişikliği

Toplu sözleşmede karar altına aldırdığımız ‘üniversite idari personelinin üniversitelerarası merkezî yer değişikliği’ talebiyle ilgili düzenleme yapılmalı, idari personelin üniversitelerarası merkezi yer değişikliğini sağlayacak bir sistem ivedilikle kurulmalıdır.

13/B-4 Maddesinin Amacı Dışında Keyfî Kullanılmaması

2547 sayılı Kanun’un 13/b-4 maddesinin amacı dışında keyfî kullanılması, üniversitelerin kanayan yaralarından biridir. Bu maddeyle verilen yetkinin ve takdir haklarının sınırlarının çizilmesi ve denetlenmesi zorunludur.

50/d’li Araştırma Görevlileri

50/d maddesine dayalı atamaların asli istihdam yöntemine dönüşmesi hatasına son verilmesi konusundaki ısrarlı mücadelemiz, emeklerimiz ve çağrımız sonuç verdi. Düzenlediğimiz imza kampanyasının ve “Güvencesiz Meslek, Belirsiz Gelecek: 50/d, Tespit ve Öneriler” raporumuzda dile getirdiğimiz çözüm önerisinin dikkate alınması, 50/d’li araştırma görevlilerinin kadroya geçiş çalışması kapsamına dâhil edilerek 33/a kadrolarına geçirilecek olması önemlidir ancak yeterli değildir. Bütün akademik personelin iş güvencesini önceleyen bir istihdam şekli tesis edilmelidir.

3600 ek Gösterge

Kamu personeli rejiminde kademe/derece ilerlemesi ile ek göstergeyi irtibatlandıran bir süreç hayata geçirilmeli, her bir kadro unvanının birinci dereceye kadar inebilmesi sağlanarak birinci dereceye erişen kamu görevlilerinin ek göstergeleri en az 3600 olmalıdır.

Daire Başkanlarının Makam Tazminatı

Kamu kurum ve kuruluşlarında daire başkanı olarak görev yapan kamu görevlilerine tanınan makam tazminatı hakkı, kamu üniversitelerinde aynı unvanla çalışan daire başkanlarına da tanınmalıdır.

Eğitim hizmet kolunun genel yetkili sendikası Eğitim-Bir-Sen, hak, emek ve özgürlük mücadelesini yeni zeminlere taşıyarak; üyelerinin ve eğitim çalışanlarının haklarının korunup geliştirilmesi, ülkemizde demokratik zeminin güçlendirilmesi ve emeğin saygınlığının artırılması için yerelden evrensele sendikal yürüyüşünü kararlılıkla sürdürecektir.